Adil Gıda Bülteni

ADİL GIDA BÜLTENİ NO. 5

Adil gıdaya, tarıma, ekolojiye ve bu bereketli dünyada bütün canlılar birlikte nasıl daha iyi yaşarız sorusuna cevap aradığımız yeni bültenle sizleri selamlıyoruz. Sizler de hem kendinizle ilgili bilgileri, hem de bu alanda duyulmasını önemsediğiniz haberleri ve yayınları bizlerle paylaşırsanız arşiv niteliği taşımasını umduğumuz bu derlemeler daha da zenginleşir.

E-postalarınızı bekliyoruz!

ÜRETİCİLERİ TANIYALIM
Yaşam Yolu Kooperatifi

AGT içerisindeki üreticileri tanımaya Yaşam Yolu Çevre Kültür Üretim ve Pazarlama Kooperatifi ile devam ediyoruz. Kendi ağzından Yaşam Yolu:

“Toprağın, havanın, çevrenin bu denli kirletildiği dünyamızda her birimizin yapabileceğinden daha fazlasının yapılması gerektiğini bilerek topluluk halinde çözümün bir parçası olma amacını ortaya koyuyoruz. Bu amaçla; topluma, çevreye, doğaya ve geleceğe dair sorumluluk hisseden bir grup arkadaş bir kooperatif çatısı altında birleştik. İnsanların ihtiyaçlarını anlamak ve tespit etmekle başladık. Emek-doğa ilişkisini esas aldık. Bölgede bulunan dağınık, parçalı tarımsal faaliyetleri kooperatif çevresinde toplayarak döngüsel ekonomik faaliyetin bilinçli parçası yapmayı hedefliyoruz. Böylece kırsal bölgede yaşanan geçim sorununa çözüm üretecek, zamanla döngüsel ekonomi perspektifine uygun toplumsal kültürün yerleşmesi olanaklı hale gelecektir. Hedefimiz kırsal alanda yaşayan ve geçimini tarım sektöründen sağlayan gençlerin ve kadınların, demokratik anlayışın gelişmesiyle, topluluğun geleceği için çözüm üretme ve değiştirme gücüne kavuşmalarını sağlamaktır.

Taşeli platosu içinde 2020 yılında yerel halkla birlikte emeği, çevreyi, doğayı iyileştirecek; koruyacak döngüsel üretim süreçlerinin oluşturulması için eylem ve etkinlikler planladık. Hali hazırda üretilmiş olan tarımsal ürünlerin, katma değerli ürünlere dönüştürülerek topluma kazandırılması faaliyetini hayata geçirdik. Toprak içindeki organik yaşamın geri kazandırılması, bozulan doğal dengenin yeniden kurulması için yerel halkla birlikte, karşılıklı öğrenme esasına göre çalışmalar yürütüyoruz. Kadınların çoğunlukla ürettiği ihtiyaç fazlası ürünler için işleme, kurutma, saklama yöntemlerini uygulamalı olarak öğreterek ev içi ekonomiye katkı sunuyoruz.
 
Kentlerde yaşayan çevre ve iklim krizine karşı duyarlı topluluklarla ve kişilerle birlikte ortak çalışmalara girmeyi amaçlıyoruz. Üretimden tüketime kadar geçen bütün süreci birlikte örgütleyeceğimiz, dayanışmacı dostları yanımızda görmeyi çok isteriz. Fikri veya pratik her türlü paylaşıma açık olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.”

Yaşam Yolu Kooperatifi’nin Salud markasından bir çok ürünü Postane Cafe Gıda Dükkanı’nda ve her pazar Kadıköy Tarihi Salı Pazarı’nda kurdukları tezgahta bulabilirsiniz.

HABER SİTESİ
Gastro Eko

Gastronomi ile ekolojiyi birbirinin tamamlayıcısı olarak gören Gastro Eko’da iklim krizinden tarımsal üretime, depremden kuraklığa, biyoçeşitlilikten yerel pazarlara, velhasıl gıda ile ilgili her konuda dosyalar, söyleşiler, haberler okumak mümkün. Gastro Eko’yu kendisinden dinleyecek olursak:

Yaşamın ilk yemeğinden bugünkü son öğünümüze kadar gıda ile çevre birbirinden hiçbir zaman ayrılmadı. Ne toprakta ne de tabakta. Kadim uygarlıklardan bugüne yemek denildiğinde çevre, çevre denildiğinde yediğimiz şey akıllara geldi. Toplumların davranışları ve kültürleri buna göre şekillendi. Yazında da aynı durum söz konusuydu; Vergilius’tan günümüze tarıma ve gıdaya dair ne yazıldıysa yaşadığımız çevreyle birlikte düşünülmesi esastı. (...) Gastro Eko; kültür, doğa ve gastronominin birbirinden ayrılamayacağının farkında ve sorumlu yayıncılık anlayışıyla bilgi verme misyonu üstleniyor; okuruna, bilimsel titizliği elden bırakmadan nitelikli içerikler sunuyor ve güncel haberler veriyor. Kimi zaman kısa bir haber kimi zaman da daha kapsamlı içerikler ve yerinden insan hikâyeleri veya söyleşiler aracılığıyla yediğimiz yemeği, soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu, bir parçası olduğumuz gezegeni ve Gaia’nın bir parçası olan “biz”i anlatıyor.”

Gastro Eko’dan tadımlık iki yazıya bakınız: İlki agroekoloji hakkında Umut Kocagöz ile bir söyleşi, ikincisi ise kentsel yeşil alanların önemine dair bir makale.

PROJE
Mahsul

Çukurova’daki endüstriyel tarım pratiklerinin çevresel, kültürel ve toplumsal mahsullerine odaklanarak işe koyulan Mahsul projesi, 2021-2023 yılları arasında Çukurova’da saha araştırmaları, halka açık buluşmalar ve söyleşiler düzeledi. Bu yıldan itibaren ise BAYETAV (Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı) desteğiyle İzmir ve çevresinde tarımsal üretimin çevrede ve toplumsal hafızada bıraktığı izlere odaklanacak.

Mahsul’ün websitesi projenin bugüne kadar yaptığı çalışmaların ve biriktirdiği belgelerin kaydını tutuyor. Tarımın çok farklı ve ilginç konularına değinen projeden tadımlık olarak önermek istediğimiz içerik, son yıllarda bütün tarım alanlarında, özellikle de Çukurova’da aşırı boyutlarda artış gösteren “plastik atıklar” hakkında Çukurova Üniversitesi öğretim üyesi ve Mikroplastik Araştırma Grubu kurucusu Sedat Gündoğdu ile yapılan söyleşi.

BELEDİYELERDEN
Bir Devi Doyurmak

“İstanbul her şeyi yutan dev bir ağız, doymak bilmez dev bir mide. İki aydan kısa sürede Sapanca Gölü’ndeki suyun tamamını içiyor, yılda 1 milyondan fazla inek yiyor, günde 20 milyon ekmek tüketiyor, Türkiye’nin hatta dünyanın dört bir yanından bitkisel ve hayvansal gıda 16 milyon nüfuslu bu dev metropole akıyor.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin süreli yayını İST-Dergi’de, 23 Mayıs 2022’de yayımlanmış “Bir Devi Doyurmak” dosyasını ilginize sunuyoruz.

PODCAST
Esmiyor

İklim krizini ele alan ve düzenli yayınlanan en uzun soluklu podcast serilerinden biri olan Esmiyor’da her hafta iklim değişikliği hakkında kritik sorular yöneltilen bir konuk ile 30 dakika sohbet ediliyor. 4. sezonuna gelmiş Esmiyor serisinde bugüne kadar birbirinden değerli konuklarla birbirinden önemli konular konuşuldu. Spotify’dan dinlenebiliyor.

ADİL GIDA TOPLULUĞU’NDAN HABERLER
Ürün geliştirme temalı buluşma

Adil Gıda Topluluğu’nun “Ürün Geliştirme” temalı buluşması 4 Ocak 2024 tarihinde Postane’de gerçekleşti. Bu buluşmadan öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

  • Agroekolojinin tarımsal üretimdeki payı halen binde sekiz. Bunun artması gerekiyor. Bu doğrultuda çocuk odaklı bir adil gıda savunuculuğu yapılmalı, çünkü toksisiteye maruziyet en ağır şekilde çocukları etkiliyor. Gıda güvenliği politikalarını geliştirirken çocukların odağa alınması gerekiyor.

  • Restoranların da adil gıdayı desteklemekte yapıcı olmaları gerekiyor. Üreticiden ürün tedariğinde onlar da adım atmalı. Adil gıda tedariğinde bu ekstra zaman ve emek gerektirdiği için tercih edilmiyor, standardizasyon da çok öne çıkarılıyor. Ancak küçük üretici için bunun çok zor olduğu göz önüne alınmalı.

  • Anadolu’nun kadim bilgilerinin bulup çıkarılması, gıdaların işlenmesi için o bilgilerin peşine düşmek; özellikle elde kalan ürünlerin değerlendirilmesi konusunda o bilgileri elden geçirmek lazım. Daha yerel mutfakların, yereldeki gıda işleme yöntemlerinin kullanıldığı ürünler üretilebilir.

  • Belediyelere düşen önemli  görev yereldeki üreticilerin desteklenmesidir. Kooperatifler ve küçük üreticilerden ürünler alınarak Belediye’nin farklı birimlerinde kullanılabilir (örneğin kreşlerde, aşevlerinde, Kent Lokantaları’nda, Halk Ekmek’te).

  • Belediyeler nakliye, lojistik ve depolama sorununda da küçük üreticiye, gıda topluluklarına ve kooperatiflere destek olmalıdır. Üreticinin elindeki yaş sebze-meyveyi değerlendirmesinde bu destek önem taşıyor.

  • Katma değerli ürünler bazında üreticiler ve gıda işleme şirketlerinin işbirliği yapması gerekir.

  • Üreticiler, ürünlerini daha fazla tüketiciye ulaştırmak için pazarlama ve tanıtım çalışmalarına ağırlık vermelidir. Fakat küçük üretici için bir yandan üretim yaparken diğer yandan bunları yerine getirmek çok zor. Bütün bunlar için süreklilik arz eden gönüllü desteği gerekiyor; bunu Topluluk Destekli Tarım sağlayabilir ancak.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Adil Gıda Topluluğu buluşmaları önümüzdeki aylarda da devam edecek.